Trump yönetimi ek gümrük kararlarını bir ‘Ulusal Güvenlik’ meselesi olarak görüyor. Ulusal Güvenlik denildiğinde ilk akla gelen isim ise John Bolton oluyor. Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı olan Bolton, “Ulusal Güvenlik Konseyi”ni kendisiyle aynı çizgideki Neo-con şahinlerle dolduruyor. UGK’yi kendi imajı etrafında yapılandırmaya çalışan Bolton’un son marifeti, başkanlığını Frank Gaffney’in yürüttüğü Neocon düşünce kuruluşu “Güvenlik Politika Merkezi(Center for Security Policy-SCP)“ üst düzey isimlerinden Fred Fleitz’i Ulusal Güvenlik Konseyi Genel Sekreterliği’ne getirmek oldu. Fleitz, “SCP”nin azılı Neocon başkanı Gaffney’in sağ kolu olarak biliniyordu. Cumhuriyetçi muhafazakar kuruluşlar tarafından bile aşırı bulunarak dışlanan Gaffney’e ise Bolton’un sahip çıktığı düşünülüyor.
Kendisi de İsrail yanlısı milyarder iş adamı Sheldon Adelson tarafından Trump’a dikte edilen Bolton, Bush döneminde birlikte çalıştığı güvenilir arkadaşlarını bir bir UGK’ya taşıyor. Eski bir CIA analisti olan Fleitz bunlardan sadece biri. Bu yılın başlarında Kuzey Kore’yle ilgili bir kitap yayınlayan Fleitz kitabın alt başlığı olarak “Obama’nın stratejik sabrını nasıl tersine çevirebiliriz?” olarak seçmiş. Bu ibareden bile Freitz’in nasıl bir çizgide olduğu anlaşılıyor.
‘İslam karşıtı’ ve ‘Beyaz Irkçı’ olarak nitelenen Fleitz’in yeni görevi “Washintong Monthly” dergisinde “Bolton Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı olarak Neo-Nazi’yi İşe Aldı” başlığıyla verildi. Amerika’daki müslüman sivil kuruluşlar da Freitz’in atanmasından çok rahatsız oldular. Freitz’in daha önce ABD’deki camileri suçlayan söylemleri çok tepki çekmişti. Fleitz “Medeniyetler Çatışması”na inanan biri olarak tanınıyor. Fleitz de Bolton gibi, “Amerikan Siyonist Organizasyonu(ZOA)” gibi “Müslüman Kardeşler”in terörist bir örgüt olarak ilan edilmesini savunuyor. Bolton’un güdümüne giren “Ulusal Güvenlik Konseyi”nin General H. R. McMaster döneminden çok farklı bir işlev göreceği anlaşılıyor.
__________________
Yatırım Tavsiyesi Değildir.