FOREX FORUM TR (FOREX KNOWLEDGE CENTER) path
Go Back   FOREX FORUM TR (FOREX KNOWLEDGE CENTER) > Forex Analysis (Fundamental and Technical Analysis)
Forex Analysis (Fundamental and Technical Analysis) We will share technical analysis studies about pairs in this topic.
Reply
 
Thread Tools
  #31  
Old 08-05-2014, 12:36
Ertuğrul's Avatar
Ertuğrul Ertuğrul is offline
Site Üyesi
 
Join Date: Dec 2012
Posts: 361
Ertuğrul is on a distinguished road
Default Yukarı Karabağ savaşının canlandırılmasında kimin çıkarı var ?

Tanınmayan bir cumhuriyet olan Yukarı Karabağ etrafındaki durum öyle gerginleşti ki, Ermenistan ve Azerbaycan cumhurbaşkanlarının ertelenmez görüşme yapmaları gerekiyor.

Ermenistan Başbakanı Ovik Abramyan’ın bildirdiğine göre, böyle bir görüşme 8 veya 9 ağustos tarihlerinde Rusya’nın Soçi kentinde yapılabilecek. Görüşmenin yapılmasını Yukarı Karabağ ile ilgili AGİT Minsk grubu katılımcıları teklif etti. Ermenistan ve Azerbaycan’dan başka, grubun başlıca katılımcılarını Rusya, Fransa ve ABD oluşturuyor.
Tanınmayan Yukarı Karabağ cumhuriyetinin sınırlarında çatışmalar bundan 6 ay önce patlak verseydi, Erivan ve Bakü’nün yakın ve uzak komşularını belki bu kadar endişelendirmezdi. Fakat Ukrayna’daki kriz durumun keskinleşmesine başka bir nüans veriyor.
Şu anda güney-doğu Ukrayana’daki durum yüzünden Rusya’nın Ermeni-Azerbaycan anlaşmazlığının yeniden canlandırılmasında hiç ilgisi yok. Moskova Karnegi Merkezi bilim konseyi üyesi Aleksey Malaşenko şimdiki durumunda Batı’nın suçu olduğunu kaydetti.
Başka bir Rusyalı uzman, San-Petersburg Çağdaş Ortadoğu Araştırma Merkezi analisti Aleksandr Sotniçenko’nun kaydettiğine göre, bu bölgede anlaşmazlığın olması Washington için gerek bölge ülkeleri, gerekse Moskova’ya baskı yapmak için iyi bir alettir.
Son zamanlarda Güney Kafkasya bölgesi de içinde, Ortadoğu’da büyük ve sürekli istikrarsızlık ABD’nin işine geliyor. Bu yüzden Amerika savaşın başlamasını olumlu karşılayacak. Herhalde Karabağı ABD Azerbaycan’a vermeyecek. Amerika’da çok kuvvetli Ermeni lobisi var.
Kimi Rusya eksperleri, Rusya, Beyaz Rusya ve Kazakistan’ın dahil oldukları Avrasya Ekonomi Birliğine Ermenistan’ın üye olmak için son aşamada bulunmasından dolayı ABD’nın tütmekte olan anlaşmazlığı kasten körüklediğini açıklıyor. Rusya Bilimler Akademisi nezdindeki Doğubilimcilik Enstitüsü Kafkasya ve Merkezi Asya Araştırma Merkezi analisti Andrey Areşev, Rusya sınırlarındaki başka anlaşmazlıkların da güncelleştirilmesini istisna etmediğini kaydetti. Örneğin Transdinyester bölgesinde. Birkaç “cephe” arasında yırtılmak ve Rusya sınırları etrafındaki anlaşmazlık halkasının daha net bir görünüş alacağı Moskova için maksimum çetin bir durum meydana getirmek için.
__________________
Yatırım Tavsiyesi Değildir.
Reply With Quote
  #32  
Old 08-05-2014, 12:41
Ertuğrul's Avatar
Ertuğrul Ertuğrul is offline
Site Üyesi
 
Join Date: Dec 2012
Posts: 361
Ertuğrul is on a distinguished road
Default Obama İsrail'e yardım tasarısını imzaladı

ABD Başkanı Barack Obama, Kongre'de kabul edilen ve İsrail'in füze savunma sistemini yenilemeyi hedefleyen 225 milyon dolarlık tasarıyı imzaladı. İsrail askeri harcamalarının dörtte birini her yıl ABD karşılıyor.

ABD Kongresi geçtiğimiz hafta tatile girmeden önce İsrail'in füze savunma sistemi Demir Kubbe'nin yenilenmesi çerçevesinde 225 milyon dolar yardımda bulunulmasını kabul etmişti.
Kongre'de kabul edilen tasarı son olarak Başkan Obama'nın imzasına sunuldu. Tasarı, Obama tarafından imzalanmasıyla birlikte kabul edilmiş oldu.
Demir Kubbe'nin, İsrail'in Gazze ve Batı Şeria'dan gelebilecek roket ya da diğer hava saldırılarına karşı oluşturduğu gelişmiş bir hava savunma sistemi olduğu biliniyor.
ABD'nin daha önce de Demir Kubbe'ye yüz milyonlarca dolar aktarmıştı.
Mühimmat desteği sağlanmıştı
ABD ordusu, geçtiğimiz hafta Gazze saldırısı esnasında İsrail’e silah sattığını açıklamıştı.. Pentagon Basın Sözcüsü Amiral John Kirby, ABD’nin İsrail’de bulunan silah ve mühimmat deposundan İsrail’e el bombaları ve havan topu mermileri tedarik ettiğini söyledi.
ABD ordusunun müttefik ülkelerde bulundurduğu ‘savaş mühimmat rezervlerinden’ (WRSA-I) biri de İsrail’de bulunuyor. ABD acil durumlarda müttefiklerine bu depolardan silah ve mühimmat temin ediyor.
ABD Savunma Bakanlığı, İsrail’in 20 Temmuz’da acil bir durum öne sürmeksizin bu depodan 40 mm çaplı el bombaları ve 120 mm çaplı havan topu mermileri aldığını açıkladı.
‘İsrail’in güvenliği ulusal çıkarımız’
“Verilen mühimmatın tamamı yıllardır, yakın zamanda yaşanan krizden önce de stoklarda duruyordu” diyen Amiral Kirby, kanun gereği bu depodaki mühimmatın ABD ordusunun ihtiyacı olmayan, fazladan üretilmiş malzemelerden oluştuğunu belirtti.
Bu stoktan ürün tedarik edilirken Washington’ın onayına ihtiyaç duyulmadığını belirten Amiral Kirby, “ABD, İsrail’in güvenliğini önemsiyor. İsrail savunmasının güçlü ve hazır olmasını sağlamak, ABD’nin ulusal çıkarları için hayati önemdedir. Bu mühimmatın satılması da bu amaçlarla tutarlıdır” ifadelerini kullandı.
‘Onlar istemedi, biz verdik’
ABD Savunma Bakanlığı’ndan bir yetkili, İsrail’in diğer silah ve mühimmat siparişleri de olduğunu ve bu taleplerin da ABD tarafından işleme alındığını aktardı.
Reuters haber ajansına bilgi veren yetkili, İsrail’in mühimmatı bu depodan talep etmediğini fakat kendilerinin buradan tedarik ettiklerini ve bu sayede stoklarını yenilediklerini ifade etti.
__________________
Yatırım Tavsiyesi Değildir.
Reply With Quote
  #33  
Old 08-05-2014, 12:42
Ertuğrul's Avatar
Ertuğrul Ertuğrul is offline
Site Üyesi
 
Join Date: Dec 2012
Posts: 361
Ertuğrul is on a distinguished road
Default Güney Koreli işçiler için dış iskelet

Güney Kore'de bir tersanede çalışan işçiler, kuşandıkları dış iskelet sayesinde ağırlıkları 30 kiloya kadar çıkan metal parçaları taşıyabiliyor.

Dünyanın en büyük gemi inşaat firmalarından olan Daewoo Shipbuilding and Marine Engineering (DSME) tarafından geçtiğimiz yıl test edilmeye başlanan dış iskelet, AT A tersanesinde işçiler tarafından kullanılmaya başlandı. İşçiler, onlarca kiloluk donanımı kolaylıkla taşıyabilmeye başladı.
Şirketin Ar-Ge biriminin başında yer alan Gilwhoan Chu, prototip aşamasındaki dış iskeletin geliştirileceğini ve tersanede rutin olarak kullanılmaya başlanacağını söyledi.
Boyu 1.60 ile 1.85 arasında olan kişilerin giyebildiği dış iskelet, giyen kişi üzerinde ağırlık oluşturmama özelliğine sahip. Karbon, alüminyum alaşım ve çelikten oluşan 28 kilo ağırlığındaki dış iskelet kendisini ve giyen kişinin hareketlerini destekleyebiliyor. 3 saatlik batarya süresine sahip olan prototip, 30 kiloya kadar ağırlık taşınmasını sağlıyor.
Kullanan kişinin ayaklarını ayaklar için belirlenen tabanlara yerleştirdiği dış iskelet, vücuda kalça, bel ve göğüs kısmından tutunuyor. Hidrolik eklemler ve elektrik motorlar hareketi sağlarken, sırt kısmındaki donanım dış iskelete enerji veriyor ve çalışmasını sağlıyor.

Chu, prototipi deneyen işçilerin dış iskeletten memnun olduklarını ve geliştirecekleri modelin ileride 100 kiloya kadar çıkan ağırlıkları kaldırmalarını sağlayacağını belirtti.

ABD'den çok daha ileriler
Dünyanın en büyük üç gemi inşaatı şirketine sahip olan Güney Kore'de, her altı tersaneden beşinde işçiliğin yüzde 68'ini otomatik robotlar yapıyor.
ABD Donanması tarafından 2012'de yapılan bir araştırmada, 'Güney Kore'nin gemi inşaatında ABD'den çok daha ileri olduğu ve robotik teknolojisini çok iyi kullandıkları' belirtilmişti.

Nakliyat devi Maersk ile 1.9 milyar dolarlık anlaşması bulunan Daewoo, her biri 55 bin tonluk, 400 metre uzunluğunda 10 nakliyat gemisi inşa edecek. 18 bin konteynır içerecek olan gemiler, dünyanın en büyük nakliyat gemileri olacak.
__________________
Yatırım Tavsiyesi Değildir.
Reply With Quote
  #34  
Old 08-05-2014, 12:44
Ertuğrul's Avatar
Ertuğrul Ertuğrul is offline
Site Üyesi
 
Join Date: Dec 2012
Posts: 361
Ertuğrul is on a distinguished road
Default Çin'den Kaspersky ve Symantec'e yasak

Çin, güvenlik yazılımları üreticisi Kaspersky Lab ve Symantec'i iş yapma izni verilen yabancı firmalar listesinden çıkardı. Çin'in bu hamleyle yabancı teknoloji kullanımına limit getirmek istediği düşünülüyor.

Çin, yabancı teknoloji firmalarına yönelik baskı ve yasaklarını artırıyor. Yerel basında çıkan haberlere göre, önde gelen güvenlik yazılım firmaları Kaspersky Lab ve Symantec'in ürünlerinin kullanılması ülkede yasaklandı.
Devlete bağlı People's Daily gazetesinin Twitter hesabından verilen bilgiye göre, iki şirket güvenlik yazılı tedarikçileri listesinden çıkarıldı. Hükümetin, kararın ardından her biri Çin markası olan beş güvenlik yazılımı kullanacağı ifade edildi. Bu şirketler Qihoo 360 Technology, Venustech, CAJinchen, Beijing Jiangmin ve Rising olarak açıklandı.
Symantec'ten henüz bir açıklama gelmezken, Reuters'a konuşan Kaspersky'nin sözcüsü Alejandro Arango, "Çinli yetkililerle bu konu hakkında temas halideyiz. Şu aşamada detay verilmesi gereksiz" dedi.
Çin hükümeti, geçtiğimiz hafta ürünlerine kullanılma izni verilen yabancı teknoloji firmalarının güncellenmiş listesinin yer aldığı bir sayfa yayımlamıştı. Çin'in, ABD Ulusal Güvenlik Dairesi (NSA) skandalının ardından endişe duyduğu casusluk faaliyetlerini engellemek için yabancı firmalara yasak getirdiği düşünülüyor. Çin geçtiğimiz ay Symantec'in veri kaybı önleme yazılımını yasaklamıştı.

Microsoft'a baskı arttı
Google, Facebook ve Twitter'ın yasak olduğu Çin'de en son olarak Microsoft'un dört farklı şehirdeki şubesi antitröst soruşturması kapsamında aranmıştı.
Microsoft Windows 8 kullanımı, Çin hükümetine bağlı kurum ve binalarda Mayıs ayında yasaklanmıştı.
Çin, geçtiğimiz ay Apple iPhone telefonlarının casusluk tehdidi doğurduğunu da öne sürmüştü.
__________________
Yatırım Tavsiyesi Değildir.
Reply With Quote
  #35  
Old 08-06-2014, 10:27
Ertuğrul's Avatar
Ertuğrul Ertuğrul is offline
Site Üyesi
 
Join Date: Dec 2012
Posts: 361
Ertuğrul is on a distinguished road
Default Kızgın bir iktisat tarihçisinin ABD izlenimleri...

Bugün sizinle ABD’ye yolu düşen bir iktisat tarihçisinin izlenimlerini paylaşacağım. Mesai arkadaşım Dr. Mehmet Hakan Sağlam’ın yolu ABD’ye düştü.

Bir iktisatçının bir iktisatçıya vereceği en güzel hediye, gittiği yerlerde ‘ne olup bittiğini’ anlatmasıdır. Mehmet Hoca sağolsun izlenimlerini bana yolladı; gerçekten hediye gibi... Sizinle de şu seçim öncesi paylaşayım dedim ki, bakın görün nasıl bir tarihi eşikteyiz... Önce güncel izlenimler sonra tarih... Buyrun:

ABD’nin şimdiki hali

‘Hocam, ABD hakkında bazı görüşlerimi yazacağım. Burada insanlar resmen sefilleri oynuyor. Dün Philadelphia’da bir şapkacı ile bugün de bir sokak köşeşinde minibüs içinde dondurma satan Eritreli bir aile ile konuştum. Buraya geleli üç yıl olmuş. Karı koca çalışıyor üç çocukları var. Çocuklar devlet okuluna gidiyor ana sekiz yaşına kadar ücretsiz ondan sonrası paralı.

Bu aile dondurna satmak için belediyeye ayda 470 dolar işgaliye, 170 dolar otopark parası, yıllık 200 dolar itfaiye harcı, kişi başı yıllık 2.000 dolar sosyal güvenlik primi ödüyor. Kadın hamile, doğum ocak ayındaymış hastaneye 14 bin dolar ücret yatırması gerekiyormuş.

Emeklilik ona sadece 300 dolarlık aylık bir gelir sağlıyor.

Dün akşam Beyaz Saray’ın hemen arkasında bir Çin Mahallesi var, orada yemek yedik. Saat 8 olup hava kararınca her apartmanın girişinde bir evsiz yatmaya başladı. Sadece bir sokakta 4 evsiz yatıyordu. Dondurmacının 12 yaşındaki kızının geçen ay kolu kırılmış, alçıya sarmaya 1.550 dolar ödemiş.”

Bunlar Mehmet Hoca’nın güncel ekonomi izlenimleri, yorumu size bırakıyorum. Şimdi tarih kısmına geçiyoruz, bunun için de Washington’dan Orlando’ya gidelim.

Biz nasıl kaybettik...

“Orlando’da diğer tüm Amerikan şehirlerinde olduğu gibi tarih sıfır. Bizdeki tarihin yüzde biri demeyeceğim, onbinde biri bile bunlarda olsa yapacaklarını tahmin bile edemiyorum.

Fatih Sultan Mehmet 1453’te İstanbul’u fetheder. Yaptığı işlerden ilki şehirde ticaret ile uğraşan Cenevizli tüccarlara vergi muafiyeti tanıması olur. Çünkü ticaretin bir kenti ayakta tutan en önemli unsur olduğunu çok iyi biliyordu. O sırada henüz Ümit Burnu keşfedilmemişti. Hint ve Çin’den kervanlarla taşınan Uzakdoğu’nun eşsiz baharatları, bizim İpek Yolu ismini verdiğimiz güzergahı takip ederek İzmir, İstanbul ve Kefe limanlarına geliyor, buradan da Venedik ve Cenovalı tüccarlarca Avrupa’ya taşınıyordu. Osmanlı bu transit ticaretin devam etmesini istiyordu çünkü İpek Yolu güzergahındaki derbentlerde, pazarlarda ve limanlarda önemli bir vergi tahsilatı elde ediyordu. Derken 1488 yılında beklenmedik birşey oldu ve Portekizli kaşif Bartolomeu Dias, Afrika’nın en güneyinde bulunan bizim Ümit Burnu dediğimiz, Batılılar’ın Cape of Good Hope, Portekizliler’in ise Fırtınalar Burnu (Cabo das Tormentas) adını verdiği ve o güne kadar hiçbir Batılı denizcinin geçmediği noktayı keşfetti. Ve bu keşif bir anda dünya ticaret ağının İpek Yolu ve Anadolu coğrafyasını terk edip, açık denizlere kaymasına yol açtı. Binlerce yıllık geçmişe sahip İpek Yolu bir daha hiçbir zaman eski önemini kazanamadı ve bu güzergah üzerinde bulunan ülkeler, şehirler, kasabalar, kavimler, medeniyetler, tüccarlar gittikçe fakirleşti ve sonraki on yıllarda tarih sahnesinden silinip gitti.

Osmanlı Devleti’nin yaşam seyrini Kuruluş dönemi, Yükseliş Dönemi ve Gerileme Dönemi diye üç evreye ayıran ve gerileme dönemini 1699 Karlofça Anlaşması’ndan başlatan bizim dünyadan habersiz tarihçi pesventelerimiz, ekonomi ile politikanın, ekonomi ile devlet gücünün birbirinden bağımsız olmayacağını bilemeyecek kadar beyinsizdir.

Osmanlı’nın gerileme dönemi aslında Ümit Burnu’nun bulunmasıyla birlikte başlamıştır. Bundan sonra dünyada kurallar değişmiş, donanma kimde ise para o toplumun eline geçmeye başlamıştır. Deniz yolu ile çok miktarda mal hızlı bir şekilde Uzakdoğu limanlarından Avrupa’ya taşınmış, buna bağlı olarak Avrupa’da bankacılık ve sigortacılık sektörleri gelişmiştir. Fatih Sultan Mehmet döneminde bir Venedik altını, 12 Osmanlı akçesine karşılık gelirken, Ümit Burnu keşfedildiğinde iktidarda olan 2. Bayezid döneminde ise bir Venedik altını 60 Osmanlı akçesine karşılık gelmeye başlamıştır. Osmanlı gümüş parası olan akçenin o yılların doları olan Venedik Altını karşısında değer kaybetmesinin nedenleri arasında; Fatih’in siyasi güç ve otoritesinin belli bir senyoraj gelirine sebep olması gösterilebilir. Ama asıl sebep bozulan dış ticaret dengesi ve İpek Yolu ticaretinden elde edilen onlarca çeşit vergi kaleminin ortadan kalkmasından dolayı Osmanlı devlet bütçesinde yaşanan ilk ve kalıcı açıklardır. Neyseki Osmanlı provizyonist iktisat politikası uygulayarak dış ticaret açıklarını ortadan kaldırmayı, bu tarihten başlayarak Baltalimanı ticaret anlaşmasının imzalandığı 1838 yılına kadar başarmıştır. Kafalarına göre tarihsel evreler yaratmaya alışık olan Cumhuriyet tarihçileri şu yazdığım konuların bir tekini bile çoğu intihal olan kitaplarında zikretmemişlerdir bile... Evet Orlando’da tarihten eser yok. Fakat milyonlarca kişiyi çizgi film karakterlerinin peşinden buraya getirmeyi başarıyorlar. Bizde ise binlerce yıllık tarih ve medeniyet birikimi var fakat elimizdeki mirasın değerini bilmiyoruz.

1453-1946 ve 2014

Cumhuriyetin korkak ve dirayetsiz lider bozmaları, yıllar boyu bu milletin özgüvenini yok edip ayaklar altına aldılar. Dünya yanarken, etrafımızda kan gövdeyi götürürken, İsrail Araplarla savaşırken, Filistinlileri katlederken, Fransızlar Suriye’yi, İngilizler Musul, Kerkük, Bağdat ve Basra’yı işgal ederken, devlet adamı vasfını zerre kadar haketmeyen vatan haini yöneticilerimizin tamamı ‘Yurtta Sulh Cihanda Sulh’ safsatasıyla Ankara’da keyif içinde rakılarını zıkkımlandılar.

1453’te Venedik ve Cenovalı tüccarlara vergi muafiyeti tanıyıp, Kostantiniyye’yi önemli bir ticaret merkezi haline getiren Fatih’e karşılık, aradan 493 geçtikten sonra 1946 yılında Varlık Vergisini çıkarıp kendi vatandaşlarının malını mülkünü gasp eden, ticaret hayatını bitiren ve Erzurum Aşkale’ye taş ocaklarında çalışmaya gönderen zihniyet bunun en açık göstergesi değil mi?”

İşte böyle; tam şimdi Türkiye, kendi vatandaşlarını Aşkale’ye taş ocaklarına gönderen faşist zihniyeti 10 Ağustos’da bir kez daha mahkum edecek ve tarihin çöp sepetine yollayacak ama öte yandan, Osmanlı’nın deniz yolu ticaretini ıskalayarak kaçırdığı tarihi fırsatı, şimdi Türkiye, Doğu Çin Denizi’ne uzanacak hızlı tren hatları ve hava yolu trafiği ile yeniden ele geçiriyor. Tarih yazılıyor mu şu günlerde; evet!
__________________
Yatırım Tavsiyesi Değildir.
Reply With Quote
  #36  
Old 08-06-2014, 11:38
Ertuğrul's Avatar
Ertuğrul Ertuğrul is offline
Site Üyesi
 
Join Date: Dec 2012
Posts: 361
Ertuğrul is on a distinguished road
Default Arjantin nasıl iflas etti?..

Geride bıraktığımız haftanın en önemli gelişmelerinden biri de Arjantin'in temerrüde düşmesi, yani borcunu ödeyemeyerek 'iflas' etmesiydi.

ABD'li haber ajansları iflası ilk sırada geçerken, S&P adlı kredi derecelendirme kuruluşu da Arjantin'in kredi notunu tercihli temerrüde indirdi.

İflas haberini alan yatırımcılar Arjantin varlıklarında satışa geçti.

Aynı gün içerisinde Arjantin Merval endeksinde de %8,4'lük bir kayıp yaşandı.

Bir sonraki gün toparlanan endekste kayıpların bir kısmı telafi edildi ama hafta %6,9 oranında kayıp ile kapatıldı.

ARJANTİN'E YAMAN TEZGÂH!

Yaşanan olayların ardından Arjantinli yetkililer herhangi bir iflas durumunun olmadığını ifade ederken, ABD'li ajansların Arjantin'in iflası konusunda ısrarcı olması dikkatimizi çekti.

İlginç gelişme; 611,3 milyar dolarlık büyüklüğe sahip olan bir ülkenin sadece 1,3 milyar dolarlık borç yüzünden bu durumlara düşmesi üzerinde durulmaya değer bir durum.

Hatırlanacağı üzere, Arjantin 2001 yılında krize girip borç batağına düşmüş ve GSYİH'sının %166'sını oluşturan borçlarını ödeyemeyerek iflasa gitmişti.

İflasın ardından devlet tahvillerini satın alan fonlarla müzakerelere girişen Arjantin, fon yöneticilerini borçların yeniden yapılandırılmasına ikna etmişti.

Fon yöneticileri alacaklarının yüzde 75'inden vazgeçmiş, Arjantin ekonomisinin bu sayede kurtulduğu düşünülmüştü.

Ne var ki, fon yöneticileri bir anda karar değiştirdi.

ABD mahkemelerinde alacak davası açtı.

Bu dava sürecinin başında, Arjantin'in temerrüde düşmesinde başrol oynayan NML Capital şirketi vardı.

MESLEK: 'LEŞ'ÇİLİK!..'

NML Capital şirketinin sahibi olan Paul Singer, aynı zamanda İsrail Lobisi'nin güçlü örgütlerinden Yahudi Ulusal Güvenlik İşleri Enstitüsü'nün de yönetim kurulu üyesi.

Paul Singer, 1977'de ailesinden ödünç aldığı 1 milyon dolar ile Elliott Management şirketini kuruyor.

İlk adımda batan şirketlerin borcunu iskontolu olarak satın alan Singer, şirket iflasını ilan ettikten sonra uzlaşmaya gitmeyerek satın aldığı borcun tamamının faiziyle birlikte ödenmesi için mahkemeye başvuruyor. 'Şirket LEŞ'çiliği' ile parasına para katan Singer bugün 20 milyar dolar büyüklüğünde bir fonu yöneten bir dev.

İşte bu adamın şirketi NML Capital, bugün Arjantin'in 'iflası'nda baş rolü oynamakta.

Bu şirketin öncülüğünde Arjantin aleyhinde açılan davalar 18 Temmuz tarihinde sonuçlanıyor ve mahkeme 1,3 milyar dolarlık borcu ödenmesi için Arjantin'e 30 Temmuz'a kadar süre veriyor.

Arjantinli yetkililer bu sürede Amerikalı arabulucularla görüşüyor ama bu görüşmelerden sonuç çıkmıyor.

Hal böyle olunca, tezgâhın uzantılarından S&P düğmeye basıyor ve Arjantin'in kredi notunu tercihli temerrüde düşürüyor.

(Burada, tercihli temerrüt notunun borçlarını faizleriyle birlikte ödeyemeyen ülkeler için kullanıldığını belirterek devam edelim...)

611,3 milyar dolarlık GSYİH ile Güney Amerika kıtasının üçüncü büyük ekonomisi olan Arjantin'in son on yılda ödediği dış borcun 173 milyar dolar olduğu düşünüldüğünde, iflasa neden olan

1,3 milyar dolarlık borcun kolaylıkla ödememesi söz konusu olamaz ama...

Başroldeki oyuncular İsrail lobisi, ABD basını, kredi derecelendirme kuruluşları ve akbaba fonlar ise tezgah

yaman olur!..

ARJANTİN, İSRAİL'E YAPTIRIM UYGULAYINCA!..

Paul Singer'in sahibi olduğu 48 milyon dolar değerindeki Arjantin tahvilinden 832 milyon dolarlık bir getiri sağladığı, yani %1.608 oranında bir kazanç elde ettiği tahmin ediliyor. Böylesi bir kazanca rağmen dava yolunun seçilmesi ve sadece 1,3 milyar dolarlık borç nedeniyle ülkenin iflas etmiş gibi ilan edilmesinin arkasında çok farklı sebepler yatıyor.

Yaşananlar, Arjantin'in 'akbaba fonlar' olarak da ifade edilen fonların yüksek kâr hırsına boyun eğmemesinden ve daha da önemlisi bu ülkenin İsrail'e karşı yaptırımlar uygulamasından kaynaklanıyor.

Arjantin ABD'li yatırım fonlarınca yapılan şantaja boyun eğerse fatura ilk etapta 15 milyar dolara, sonraki etapta ise 120 milyar dolara çıkacak.

Böylesi bir durum sadece Arjantin için değil, ödeyemediği borçlar için yeniden yapılandırmaya giden tüm ülkeler için ciddi bir risk oluşturuyor.

Arjantin'in İsrail'e karşı uyguladığı yaptırımlardan bahsettik.

Gazze'deki katliama en sert duruşu sergileyen, İsrail'den büyükelçisini geri çekip, İsrail ordusuna giden askerleri vatandaşlıktan çıkaracağını ifade eden Arjantin'in, özellikle sahibi 'Yahudi kökenli olan bir fon tarafından dava edilmesi' ve davanın İsrail'in Gazze'ye kara operasyonu başlattığı gün olan 18 Temmuz tarihinde sonuçlanması dikkat çekici.

Gezi Parkı olayları ve 17 Aralık müdahalesine maruz kalmamızdan bu yana her fırsatta değiniyoruz; 'Ülkeler artık top tüfekle değil, paranın gücüyle istila ediliyor!' Arjantin'in bugün düştüğü durum, Türkiye'nin niçin her zamankinden daha güçlü olması gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Arjantin'in karşı karşıya kaldığı tezgâhın kurucuları belli.

Aynı ekip, Türkiye'yi de iflasa sürüklemek için uğraştı ama devreye 'Sağlam İrade' ve O'na destek veren 'Milli İrade' girince tezgâhı kuranlar amaca ulaşamadı.

Denemeye devam edeceklerdir, 'Sağlam İrade'ye sahip çıkmak şart!..
__________________
Yatırım Tavsiyesi Değildir.
Reply With Quote
  #37  
Old 08-06-2014, 11:49
Ertuğrul's Avatar
Ertuğrul Ertuğrul is offline
Site Üyesi
 
Join Date: Dec 2012
Posts: 361
Ertuğrul is on a distinguished road
Default Obama’dan Afrika’ya 33 Milyar Dolarlık Vaat

Washington’da düzenlenen ABD-Afrika İş Forumu zirvesinde 50 Afrikalı devlet ve hükümet başkanını ağırlayan Obama, yeni yatırım ve finansman planlarının hem Amerika’da hem de Afrika’da istihdam güvenliği sağlayacağını söyledi.

Başkan Barack Obama, Afrika kıtasına 33 milyar dolar tutarında büyük ve uzun vadeli yatırım sözü verdi.

Washington’da düzenlenen ABD-Afrika İş Forumu zirvesinde 50 Afrikalı devlet ve hükümet başkanını ağırlayan Obama, yeni yatırım ve finansman planlarının hem Amerika’da hem de Afrika’da istihdam güvenliği sağlayacağını söyledi.

Amerika’nın Afrika’ya ilgisinin yalnızca doğal kaynaklarının zenginliğiyle sınırlı olmadığının altını çizen Obama, Afrika ülkeleriyle ticaretlerinin hala ABD'nin genel ticaretinin küçük bir yüzdesini oluşturduğunun altını çizdi, “Çok daha iyisini yapmalıyız” diye konuştu.

ABDD-Afrika İş Forumu zirvesi bugün sona erecek.

Obama, geçen yıl açıkladığı enerji programının üç kat genişletileceğini ve kıtadaki 20 milyon yerine 60 milyon ev ve işyerine elektrik götürülmesinin hedeflendiğini söyledi.

Bununla birlikte Obama, Afrika’nın geleceğinin Amerika’da değil, Afrika kıtasının içinde yattığını sözlerine ekledi.

Afrika ülkelerinin kendi aralarında ticaretlerini geliştirmelerine Amerika’nın yardım edeceğini söyleyen Obama, komşu ülkelere ihracat yapmanın ABD'ye ya da Hollanda’ya ihracattan daha zor olmadığını belirtti.

Ebola salgınının yayılmasına da değinen Başkan Obama, Afrika ülkelerinin ekonomik geleceğinin aynı zamanda bu ülkelerdeki sağlık sistemlerinin iyileştirilmesine bağlı olduğunun altını çizdi.
__________________
Yatırım Tavsiyesi Değildir.
Reply With Quote
  #38  
Old 08-06-2014, 11:57
Ertuğrul's Avatar
Ertuğrul Ertuğrul is offline
Site Üyesi
 
Join Date: Dec 2012
Posts: 361
Ertuğrul is on a distinguished road
Default Uzmanlar Ekonomik Büyümeye Temkinli Yaklaşıyor

Amerikan ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde, yıllık bazda %4 oranında büyüdü. Bu, büyümenin %2 oranında düştüğü yılın ilk üç ayına göre büyük bir sıçrama olarak nitelendiriliyor. Başkan Barack Obama, bu olumlu gelişmeyi memnunlukla karşılarken, bazı ekonomistler hala ihtiyatlı bir iyimserlik sergiliyor.

Amerikan ekonomisi Nisan-Haziran aylarını kapsayan dönemde artan tüketim ve yatırım harcamalarıyla hız kazandı. Aynı dönemde ihracat arttı, envanterler yenilendi, federal hükümet ve yerel yönetimler daha fazla harcama yaptı.

Başkan Barack Obama, durumu memnunlukla karşıladı:

“Bu gelişmeler tesadüf sonucu olmadı. Amerikan halkının azim ve kararlılığının bunda büyük payı var. Aldığımız ekonomik önlemler de sonuç getirdi. Bütün bunlar sayesinde diğer gelişmiş ülkelerden çok daha hızlı büyüdük.”

Finans piyasaları daha uzun vadeli bakışı tercih ettiklerinden bu olumlu sinyallerden fazla etkilenmedi. Florida’daki Ekonomik Rekabet Enstitüsü ekonomistlerinden Sean Snaith de ihtiyatlı bir iyimserlik içinde. Snaith, skpye üzerinden yorum yaptı:

“Tek bir veri açıklandı diye hemen umutlanmak istemiyorum. Elbette hızlı büyüme rakamı güzel bir gelişme, ama başka iyi sinyaller de lazım.”

Snaith, ikinci çeyreğin yanısıra üçüncü ve dördüncü çeyreğe ilişkin rakamların da önemli olduğunu hatırlattı, Merkez Bankası FED’in önümüzdeki dönemde alacağı kararların belirleyici olacağını söyledi:

“FED, ekonomik canlanma hızlanarak devam ederse ne yapacak? Böyle bir durumda faizler ne kadar ve ne zaman yükseltilecek, ki böylesi bir durumda finans piyasalarında düşüş kaçınılmaz olacaktır.”

FED, önümüzdeki ay varlık alımlarını 10 milyar dolar daha azaltacağını açıkladı. Alımlar sayesinde faiz oranları rekor düzeyde düşük tutularak tüketim ve yatırım harcamalarına teşvik sağlanıyor. Merkez Bankası, faizleri yükseltme konusunda acele etmeyeceğini söylerken, ekonomistler bu durumun da enflasyonu körüklemesinden korkuyor.
__________________
Yatırım Tavsiyesi Değildir.
Reply With Quote
  #39  
Old 08-06-2014, 12:00
Ertuğrul's Avatar
Ertuğrul Ertuğrul is offline
Site Üyesi
 
Join Date: Dec 2012
Posts: 361
Ertuğrul is on a distinguished road
Default ABD , Dolgun Ücretli İş Arıyor

Amerika’daki son istihdam raporuna göre Temmuz ayında 209 bin yeni iş sahası açıldı. Bu rakam, daha önceki üç aya göre düşük ama malum madalyonun her zaman bir de diğer yüzüne bakmasını bilenler, son altı ayın bilançosuna bakıyor ve bu dönem içerisinde istihdam piyasasına her ay 200 binin üzerinde ek iş yaratıldığına dikkati çekiyorlar. 200 bin eşiği, mali krizden bu yana uzmanların ekonominin tam anlamıyla düze çıkması ve işsizliğin kriz öncesi dönemdeki seviyesine dönmesi için gerekli gördüğü seviyeydi.

Son altı ayda da bakiyeye bakıldığında 1 milyon 500 bin kişiye iş sahası açılmış. Bu, 2006 yılından beri Amerikan ekonomisinin altı aylık dönem için tanık olduğu en iyi dönem. Unutmamak gerekiyor ki 2008 mali krizi sonrasındaki iki yıllık dönemde yaklaşık 9 milyon Amerikalı işinden oldu. İmalat ve inşaat sektörlerinde çalışanlar da en fazla darbeyi yiyenlerdi. Ancak her iki sektörün de son altı aylık dönemde güçlü bir çıkış yaptıkları gözden kaçmıyor.

Bir de dikkatlerden kaçmaması gereken özellikle büyük tartışmalara ve Demokratlarla Cumhuriyetçiler arasındaki bütçe savaşlarına rağmen federal hükümetin de işe alımları yeniden hızlandırmış olması. Üstelik bu alımlar sadece federal hükümetle de kısıtlı değil eyalet yönetimleri de yeni eleman arayışında.

Uzun zamandır ekonomistler, işe alımlardaki yükseliş trendinden hoşnut olsalar da; niteliksel olarak hala eksik kalan bir yana dikkati çekiyorlardı, bu da yeni açılan iş sahalarının düşük ücretli işler olmasıydı. Ancak işte bu eksiklik de son dönemde giderilmiş oldu. Zira son alımlar daha çok orta sınıfa hitap eden işler.

Merkez Bankası Başkanı Janet Yellen de aynı konuya daha önce vurgu yapmış ve insanlara daha fazla yüksek ücret maaş ödeyen iş sahalarının arttığını görmek istediğini söylemişti. Yellen, özetle maaşların enflasyonun gerisinde kalmaması gerektiğini vurgulamıştı. Merkez Bankası Başkanı’nın bu öngörüsü ya da isteği diyelim henüz yerine gelmiş değil. Bu yüzden de banka her ne kadar varlık alımlarını düzenli olarak azaltmaya devam etse de, temel faiz oranlarına hala dokunmuş değil. Ekonomistlerin genel beklentisi faizlerdeki yukarıya doğru oynamanın gelecek bahara ya da yaza kaldığı yönünde.

Merkez Bankası faiz konusunu ağırdan alsa da hem işsizlik hem de ekonominin genel gidişatının Kasım ayında yapılacak ara seçimlerde ana tema olması bekleniyor. Seçmenler büyük ihtimalle Senato’nun üçte birini, Temsilciler Meclisi’nin de tamamını değiştirmek için kullanacakları oylarda 2006 yılından beri yakalarından düşmeyen işsizliği veya işsizlik korkusunu ortadan kaldıracağına inandıkları adaylara meyledecekler. İşte o döneme kadar eğer daha fazla istihdam alanı açılır, üstelik bu yeni işler de daha dolgun ücretler sağlarsa seçmenler, bu olumlu gelişmede hangi partiye “kredi” veriyorlarsa o yönde oy kullanabilirler….
__________________
Yatırım Tavsiyesi Değildir.
Reply With Quote
  #40  
Old 08-06-2014, 12:03
Ertuğrul's Avatar
Ertuğrul Ertuğrul is offline
Site Üyesi
 
Join Date: Dec 2012
Posts: 361
Ertuğrul is on a distinguished road
Default Haaretz :

" İsrail ordusu ya beynini depoya kaldırdı, ya da Hamas'a kiraladı. Bütçesi artmasına rağmen Hamas'ı yenemedi. Bir goril kadar büyük, hantal ve sakar olan İsrail ordusu, her attığı adımda bir evi, köprüyü ya da BM okulunu yıktı. Ama bu ordunun daha güçlü ve büyük olmaya değil, daha zeki olmaya ihtiyacı var. "
__________________
Yatırım Tavsiyesi Değildir.
Reply With Quote
Reply


Currently Active Users Viewing This Thread: 2 (0 members and 2 guests)
 

Posting Rules
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is On
Smilies are On
[IMG] code is On
HTML code is Off

Forum Jump


All times are GMT +3. The time now is 07:02.


Powered by vBulletin®
2008 © 2023 ForexForumTR